27 Kasım 2008 Perşembe

Şekiller


Hayatını kendin şekillendireceksin...
Şekillendirme kaygısı olmadan şekilsiz yaşanlaraysa
Sanatçı deniyor günümüzde...
Ya da sorumsuz, ya da enteresan biri,
Farklı,
Plansız, amaçsız,
entelektüel, ilgi isteyen...
Ancak sanatçıysan ,
İstediğin rengi giyersin kıyafetinle
Mor çorap giyer, saçlarını kırmızıya boyarsın
İçki içip sarhoş olup küfredebilirsin
Mutluyken mutlu,
Üzgünken üzgün görünebilirsin.
İçindeki renkleri dışına atabilir sanatçı

Güzel bir şarkı çalıyordu o barda
Ve belki birisiyle değil de tek başına salınmak isteği var içinde
Hatta sevdiğin şarkıda
Bağıra anıra çığırmak isteğin..

İş toplantısındasındır
Siyah giymek yakışır sana
Ne yakıştığı önceden kararlaştırılmıştır
Pusulayı bozmak olmaz
Saat 2’yken bence 5 diyemezsin
Yaşın 40’ken 20 demek olmaz
Ülkenin sınırları olduğu kadar,
Zamanın sınırı, yaşamın sınırı vardır önünde
Ve insan bile bile koyar sınırlarını..
Sonra da sınırsızlık en büyük hayali olur
Dünyanın her yerinde saat aynı olmasa da
Saat farkı kavramı hesaplamaya yeter her şeyi
Oysa tüm kentler aynı şekilde karşılamaz güneşi...

Yolda zıplayarak yürümek yakışmaz sana..
İnsanların bakışındaki yargılama
Acaba hayranlıktan mı?
Yoksa daha önce düşünüp yapamamaktan mı?
Belki de diğerlerinin tepkisini sınayıp
Bir sonrakinde kendisi zıplamak istiyor kim bilir!..

Renkleri sevmeseydi insan
Hala siyah beyaz tv izliyor olurdu.
Sayıları çok sevseydi
Çocuklarına verdiği isimler
Sayılardan ibaret olurdu..
Ya da statüler
Müdür 1 numara olurdu
Müdür yardımcısı 2..

İçkiye bu denli düşkün olmazdı gençlik,
Sanatçı hissetmek için belki 
İnsanlığını hissetmek için, para harcamak..
Özgür,yargısız izlenebilmek için..

Dünya yuvarlak işte,
Enlem boylam koymak anlamsız..
Can simidi dediğin şey
Yuvarlak ve içi hava dolu..
Deniz, devinimli ve durağan değil
Şu en çok bakmayı hayal ettiğin H2O
Ve dinlemeyi sevdiğin dalganın,
Hep geçerli olan bir ritmi yok..
Martıların haykırışı iyi gelir insana
Vapur düdüğü,
Motorun taka takası..
Çünkü sessizlikteki haykırışları umudeder insan.
Denizi bir kavanoza koyduğunda
Dalga olsun diye çalkaladığında,
Ne yosun kokar, ne deniz..
Ne de dalga..

Bulutlar asla aynı şekli almaz,
Benzer şekilleri vardır ama hiçbiri tıpatıp aynı kalmaz boşlukta
Oysa verilmiş bir mesaj var sanki,
Ayakların belli bir yaştan sonra hep aynı kalır.
12 senedir 36 numara..
Boyun 1.65
10-15 senedir aynı
Oysa yaşlanmaya başladıkça, boyun kısalıp
Ayakların küçülecek...
Uyuduğun zaman eklemlerin rahatladığı için 2-3 cm uzarsın..
En durağan şeyler bile değişim halinde..

Tırnakların uzuyor, saçlarınsa uzun artık..

Hayat bir sanat değil mi oysa?
Kuralına uydurulmuş yalnızca,
Tiyatro
Hayatından kareler değil mi?
Ya müzik?
Bağırmaların olabilir mi?
Resmettiğin şey ya hayalin ya da yaşadığın yer,
Hatta portren belki...

Yaşamını şekillendireceksin,
Oysa şekiller belli
Yaptığın şey yalnızca içini doldurmaktan ibaret
Noktaları belli olan bulmacanın,
Noktalarını birleştirmek belki...

Yaşamını şekillendireceksin!
Ya düz çizgi,
Ya da yuvarlak olacak şekillerin..

Umarım yuvarlanır ve durmaz...

06/11/2008